| crazyossie | 
			31.05.09 17:38 | 
		 
		 
		 
		
		
		- Kötü komşu insanı hacet sahibi eder.(yazan:önder eser) 
 
- Kaba ardıcın gürlemesi dal ile (dallan) (Fatmana Dağdaş):Mesela düğün dernek kalabalıkla yakışır anlamında. 
 
- Kabahat da gizli olmalı,ibadet de. 
 
- Kabahat samur kürk olsa kimse sırtına almaz. 
 
- Kabahat öldürende değil, ölendedir. 
 
- Kabahat ölende değil,öldürendedir. 
 
- Kabahat ipliği eğirende değil, ip ile çıkrıkta (Resul Tosun): 
 
- Kabiliyetli çırak ustayı geçer Bunun ustası falancadır. 
 
- Kabul olunmayacak duaya amin denmez. 
 
- Kaçan yağmur yağsa, kış günü (Fatmana Dağdaş):Yazın bile yağmur yağınca kış gelmiş gibi olur. 
 
- Kadın gavurdur, müslüman anasıdır (Halil Ay, 1949’lu, Ağustos 1985)! 
 
- Kader olmayınca kadir bilinmez. 
 
- Kadı anlatışa göre fetva verir. 
 
- Kadı ekmeğini karınca yemez. 
 
- Kadın kocasını isterse vezir, isterse rezil eder. 
 
- Kadın kocasının çarığı, anasının sarığıdır. 
 
- Kadının fendi erkeği yendi. 
 
- Kadının sofusu, şeytanın maskarası. 
 
- Kadının şamdanı altın olsa mumu dikecek erkektir. 
 
- Kadıyla mı iyisin, kapıyla mı? Kapıyla. 
 
- Kadın kısmına sır verilmez (F. Dağdaş, Eylül 1985)! 
 
- Kalaylı bakır küflenmez. 
 
- Kalbin yolu mideden geçer. 
 
- Kaldın mı oğul eline, müdara eyle geline. 
 
- Kalendere kış geliyor demişler, titremeye hazırım diye cevap vermiş. 
 
- Kalkacağın yere oturma. 
 
- Kalp kazanır, kaltaban gönenir. 
 
- Kalın incelene kadar ince üzülür. 
 
- Kalıp kıyafetle adam adam olmaz. 
 
- Kan, kanla yunmaz. 
 
- Kan kus, kızılcık şerbeti içtim de. 
 
- Kanaat gibi devlet olmaz. 
 
- Kanatsız kuş uçmaz. 
 
- Kancık yalanmadan erkek dolanmaz. 
 
- Kanı kanla yumazlar, kanı su ile yurlar. 
 
- Kapıya yüklenene, kapı açılır (F. Dağdaş, 12.1979):Israrcı olan, sonunda isteğini elde eder. 
 
- Kapıyı kırarsan odun çok olur. 
 
- Kar, zararın kardeşidir. 
 
- Kar erir, bok ayaza çıkar. 
 
- Kar kuytuda, para pintide eğleşir. 
 
- Kar ne kadar çok yağsa yaza kalmaz. 
 
- Kar susuzluk kandırmaz. 
 
- Kar yağdığı gün tozar. 
 
- Kar yılı var yılı. 
 
- Kara gün kararıp kalmaz. 
 
- Kara haber tez duyulur. 
 
- Karakışta karlar, martta yağmaz, nisanda durmazsa değme çiftçinin keyfine. 
 
- Karaya sabun, deliye öğüt neylesin. 
 
- Kâr eşekte, söz uşakta (24.09.2007)!... 
 
- Kâr eşekte, söz uşakta (Bartın’lı birinden naklen Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu)! 
 
- Kar mı soğuk, söz mü soğuk (F. Dağdaş, 8.4.2000)?:Çirkin sözün getireceği menfilik anlatılmak istenmektedir. Sözün çirkini, hamı daha soğuktur. Çünkü kar eriyiverir de ılıyıverir. Söz öyle değil... Kar mı soğuk, söz mü soğuk demiş!.. Sözlerini beğenmiyorum teyzengilin! 
 
- Kar, yağdığı gün tozar: Tam zamanında yapılan eğlence, harcama v.b. hususlarda işin gereği yapılması gerekli hallerde söylenir. Düğünde, halka verilecek ikramlarda pek masraftan kaçınma, her zaman değil anlamında. 
 
- Kara çadırın dışı da bizim, içi de bizim (F. Dağdaş, 18.08.2002). Akrabanın karşılaştığı dert, tasa bizi de ilgilendirir anlamında. 
 
- Kara gün kararıp kalsa, ağlayanlar gülmez imiş (Fatmana Dağdaş): İşimiz eninde sonunda yoluna girer, üzülme anlamında. 
 
- Kardeş varlığı, koca darlığı severmiş (Fatmana Dağdaş, Eylül 1983): 
 
- Kareçi kızından hatun olmaz, olsa da dilenmeden doymaz (Dr. Sadeddin Açar, 1956’lı, Urfa-Birecik’li, 14.11.2007)! 
 
- Kargaya b.kun şifa demişler. Gitmiş denizin ortasına s.çmış (Sadık Şimşek, 1962’li, 7.1.2005, Ankara-Çubuk-Geldibuldu köyünden): 
 
- Karı doğurduğu kızı beğenmez! Çulhacı dokuduğu bezi!.. (F. Dağdaş). 
 
- Karı kayınına, para koynuna.... (F. Dağdaş, Eylül 1983)!: Hanım sadece erkek kardeşinde, para da kişinin en güvenli yeri olan göğsünde tam güvende olur anlamında. 
 
- Karın doyurmaz, kasık kaldırmaz (Fatmana Dağdaş): Gıdalı yemek yemeyince söylenir. 
 
- Karının dolaşığı, akşamdan kor bulaşığı (F. Dağdaş, Dodurgalar)! “Avradın dolaşığı, akşamdan sabaha kor bulaşığı” (Fatma Uğur, 1972'li, Akseki-Kuyucak’lı, 6.9.2007)! atasözü ile aynı anlamda… 
 
- Karının dolaşığı, sabaha kor bulaşığı… 
 
- Karının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin! (1958 doğumlu ve İskilip’li Yaşar Sönmez’den naklen Said Dağdaş, 6.12.2001). 
 
- Karısı güzel olanla, toprağı güzel olanı rahat bırakmazlar! (8 Şubat 2007, Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu). 
 
- Karıya sır verme, kındırayla tög silme (F. Dağdaş, Eylül 1983)!: 
 
- Karlı Pazar, kârlı pazar (Cemal Dağdaş’dan naklen F. Dağdaş, 01.1980; 29.11.2000)!: Çarık imalatı ve satışı ile uğraşanların bol alışveriş yaptıkları mevsimi tarif etmek için kullanılırmış. Alış-veriş yoğunluğu halkın ihtiyacının belirginleştiği zamanlarda artar. 
 
- Kasap sevdiği deriyi yerden yere vururmuş! “Kasap sevdiği deriyi yere yatırırmış!” atasözü ile aynı anlamda. 
 
- Kasap sevdiği deriyi yere yatırırmış (9 Haziran 2008, Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu)!: 
 
- Kaşıklıktan kaşık düşmeyle beraberdir... Karıdan çocuk eksilmez! (Gülizar Baz, 1999): Taze çocuğu ölen hanıma teselli vermek için söylenen teselli sözü. Hanımdan çocuk eksilmez anlamında... 
 
- Kaz kaz ile, kız kız ile, kel tavuk kel horoz ile (Fatmana Dağdaş): Herkes, herşey dengi ile… 
 
- Kazan yanına varma, karası bulaşır (Demirdal, 1968, s. 568) ! İsparta-Uluborlu. 
 
- Kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur (Celil Yaman, 12.09.2007)! Kaybedilen mal, kıymete biner anlamındadır. “Ölen inek sütlü olur!„ atasözü ile aynı anlamda. 
 
- Kelin, köre olacak sözü olmaz (F. Dağdaş, Aralık 1979)! 
 
 Kem alat ile kemalat olmaz (Talat Memiş): Alet işler el övünür atasözü ile benzer anlamda (Talat Memiş, Ilgaz, Ödemiş köyü, Orman Müh., Şubat 2006). - Kemanenin sesi sabaha karşı çıkar (F. Dağdaş, 8.4.2000)! 
 
- Kendi devesini güden, yorulmaz (Denizli-Dodurgalı’lı Mehmed Baz (1929 doğumlu), 12.07.2008)!: Kendi işinde çalışmak, insana zevk verir anlamında... 
 
- Kepenek altında er yatar! Keçe altında er yatar! (Şakir Kara, 1960 doğumlu, 2001, Ankara-Bala-Yeniyapan, Şeyhli) atasözünün yöremizde kullanılan şeklidir. 
 
- Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner (Milli Gazete, 1999). Bugün böyle kalmaz, ümitli ol anlamında. 
 
- Kesiyor ama, ses çıkarmıyor (Çravz da ar eģzguncbá) (Mine Özdoğan, 1985’li, Borçka-Camili (Macaheli), 24 Mayıs 2006)! Daha çok gizli iş çevirip başkalarına belli etmemeye çalışan kişiler için kullanılır. Dıştan bakınca aslında bilinen, daha çok gençlerin gizli sevilerini dile getirmekte de kullanılır. 
 
- Keyfin pahası olmaz (A. Gülsoy’dan naklen Y. Gülsoy, 4.6.2007)! 1932’de rahmetli olan Kastamonu’lu Ali Gülsoy’dan naklen. 
 
- Kıl beşi, gör işi (Hacı Üveyiszade’den naklen Mustafa Kurucu)… Namazı asla ihmal etme! Anlamında uyarı. 
 
- Kına günü (gecesi) edük aranmaz (20.7.2008, 1981’li Birdal Yaman’dan naklen Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu)! “Şimdi bunun sırası mı”? anlamında zamansız iş yapılmayacağını vurgulayan bir atasözü. Not: “edük” ayakkabı anlamındadır. 
 
- Kır atın yanında duran, ya huyundan ya tüyünden (Fatmana Dağdaş): “Üzüm üzüme baka baka kararır” atasözü ile eş anlamlı. 
 
- Kısmetsiz köpek, kurban bayramı günü sılaya gidermiş (1959’lu Fikri Kaya’dan naklen Said Dağdaş, 27.10.2008)! 
 
- Kız anadan öğrenir çeyiz düzmeyi, oğlan babadan öğrenir oba gezmeyi (F. Dağdaş)! Bu atasözü “Oğlan babasından öğrenir yazı yazmayı, kız anasından öğrenir sokak gezmeyi.”şeklinde de söylenir. 
 
- Kız anasından gördüğü sofrayı serermiş! 7.10.2003’de H. Erdal (Kırıkkale, Delice)’dan İstanbul’da alınmıştır.. 
 
- Kız anasından görür sofra düzmeyi, oğlan babasından görür sohbet gezmeyi (Şahin Irmalı, 1965’li, Çankırı-Çerkeş’li, 6.2.2008)! “Kız anadan öğrenir çeyiz düzmeyi, oğlan babadan öğrenir oba gezmeyi (F. Dağdaş, Dodurgalar)” atasözü ile benzerdir. 
 
- Kız bibiye, oğlan dayıya gelir (Dr. Sadeddin Açar, 1956’lı, Urfa-Birecik’li, 14.11.2007)! 
 
- Kız kareçi , hatun olmaz! (Fatih Yıldız, 1971’li, Mardin’li, 30.1.2006) “Çingene kız, hatun olmaz!“ (Fatih Yıldız, 1971’li, Mardin’li). 
 
- Kız kıskıda (gısguda), gelin baskıda (1.6.2007, 1950’li Ayşe Yaman’dan naklen Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu)! Kıskı kelimesi mengene anlamındadır. Kızın gözetlenmesi, gelinin de üzerinde biraz baskı yapılması gerekir anlamında… 
 
- Kızı kızıka görme gelinike gör, gelinike görme, beşik ardında gör ! (Kızı kız iken görme gelin iken gör, gelin iken görme, beşik ardında gör !) Sorumluluk sahibi olunca sağlıklı değerlendirme yapılabilir anlamında (1972 doğumlu, Akseki-Kuyucak’lı Fatma Duru’dan naklen S.Dağdaş, 30.08.2008). 
 
- Kızı kızken görme, gelin olunca gör! 
 
 Gelin olunca görme, doğum yapınca gör (18.5.2007, 1950’li Ayşe Yaman’dan naklen Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu)! Kızıın niteliklerini hemen değil, gelin olduktan sonra değerlendir. O da yetmez, doğum yapıp ana olunca yapılan değerlendirme çok daha sağlıklıdır anlamında… - Kızı olanın dili olmaz (Memleketimiz Acıpayam’ın komşusu olan, aynı kültürü paylaşan Burdur-Gölhisar civarından)! 
 
- Kızın hısımı bucak kayası, oğlanın hısımı kapı sövesi (F. Dağdaş, 09.1983)! 
 
- Kızlar saçından, oğlanlar traşından belli olur (F. Dağdaş, 9.2.2000): “Ekmek bezeden, kız teyzeden belli olur’’ atasözü ile (Tan, 1985, s. 52) benzer anlamdadır. 
 
- Kimse yoğurdum (ayranım) ekşi demez: Kimse kendini haksız çıkarmaz. 
 
- Kimseden havf eylemez, Allah’ dan havf eylemeyen (İzzet Molla): Hicret Takvimi, (9 Nisan 1999). 
 
- Kişi, giyimiyle karşılanır, konuşmasıyla uğurlanır (M. Baz, 9.2.2000): Giyim ve konuşmasının içeriği ile insanlar değerlendirilir anlamnında. 
 
- Kocaya varması var ama, koca koca entari yümesi de var (F. Dağdaş, 08.1983)! 
 
- Koçluk kuzu salda belli olur (Hakkı Yılmaz’dan (Ö.T.: 1999, 97 yaşında rahmetli olmuş.), Alican Yılmaz, Kırşehir-Mucur, 31.05.2002): ”Olacak oğlan bokundan belli olur!” sözü ile eş anlamlı… 
 
- Koçyiğit, bağ beller (M. Baz, 10.4.1994)! Herkes elinden gelen işi yapar. 
 
- Komşu kızı çapaklı olur, çapağını silebilen alır (F. Dağdaş, Eylül 1983)! 
 
- Komşu komşudan mal aparar irs aparar(yetişer, kalar)“ (Tebrizli Orman Mühendisi S. Kusekenani, 1999): Komşu komşuya mirasçı olacak kadar yakındır” anlamında. 
 
- Konuşursan mert oğlu mertle konuş, ne ararsın Kürt oğlu Kürtle demiş (F. Dağdaş, Aralık 1984)! Dostunu, arkadaşını iyi, sana yararı olacak insanlardan seç anlamında... 
 
- Kork, Allah’dan korkmayandan (F. Dağdaş): Allah’dan korkmayandan korkulur. 
 
- Koyunu güden, kurda kavuşur (Güllü Dağdaş, 10.1.2000)! 
 
- Köpeği öldürmesi var ama (emme), sahibinin hatırı var (Denizli-Dodurgalı’lı Mehmed Baz (1929 doğumlu), 12.07.2008)!: 
 
- Köpeğin götünden iyi ossuruk (osuruk) çıkmaz ! (M. Baz, 22.08.02): 
 
- Köpeğin iyisi leşin başında belli olur (F. Dağdaş, Mart 1980)! 
 
- Köpek neyleyecek takkeyi, tingilderken düşürür (M. Baz, 22.08.02): 
 
- Kör alıcının, kör satıcısı olur (F. Dağdaş, Aralık 1979)! Denklik vurgusu için, evlenmede denklik konusunda kullanılır. 
 
- Kör Allah’a nasıl bakarsa, Allah da ona öyle bakar (Hamid Erdal, 20.09.2001, Delice, Kırıkkkale, 1964 doğumlu). Allah’dan korkmayandan korkulur. 
 
- Körler memleketinde şaşılar padişah olur : (Bölge ağzı, Ufuk Takvimi, 14.12.2001): 
 
- Köşe taşı köşede yakışır (Bölge ağzı, Ufuk Takvimi, 14.12.2001): 
 
- Köy boncuğu köye takılmaz! Öz memleketinde çalışılması uygun değildir anlamında (Ayşe Yaman’dan Celil Yaman, 18.08.2005, Bartın-Ulus). 
 
- Kul bunalmayınca Hızır erişmez: (Fatmana Dağdaş) Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır anlamında. 
 
- Kul görüneni yese, acından ölürmüş (F. Dağdaş, Aralık 1980)! Rızık Allah’dandır! cümlesi ile benzer anlamda kullanılmaktadır. 
 
- Kuma gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş (24.11.2006, 1953’lü Menekşe DANYILDIZ (Kızılcahamam-* Kahyalar köyü)’dan naklen Celil Yaman, 1979’lu, Bartın-Ulus’lu)! 
 
- Kurt, dumanlı günü sever (F. Dağdaş, Mayıs 1980)! 
 
- Kuş, kuşun yamacında öter (Kayseri-Develi’li, 1941’li Mustafa Kılıç’dan naklen S. Dağdaş, 11.02.2008)! Herkes dengi ile iletişim, dostluk kurar anlamında. “Davul, dengi dengine vurur!” atasözüne yakın anlamda düşünülebilir. 
 
- Kuvvet öküzde olur (Mehmed Baz): 
 
- Kürt yer, çarığına bakar (Esra Ersoylu’dan naklen, 10.07.2007, Kars-Sarıkamış)! “Kişi, işinin bittiğine bakar” anlamında… 
 
- Kürt yiyince, gözü çarığına düşermiş (4.03.2008, Kırıkkale-Bahşılı’dan Faruk Tezel)! “Kişi, işinin bittiğine bakar” anlamında… 
 
- Kardeş kardeşin ne öldüğünü ister; ne onduğunu. 
 
- Kardeşim ağa, avradı hatın, almaz beni kulluğa satın. 
 
- Kardeşim olsun da kanlım olsun. 
 
- Karga dermiş ki: Çocuklarım olalı burnumu göme göme bok yiyemedim. 
 
- Karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış. 
 
- Karga mandayı babası hayrına bitlemez. 
 
- Karga yavrusuna bakmış, benim ak pak evladım demiş. 
 
- Karga şakırdamış bülbülüm sanmış. 
 
- Karpuz kabuğunu görmeden denize girme. 
 
- Karpuz kabuğuyla büyüyen eşeğin ölümü sudan olur. 
 
- Karpuz kesmekle bararet sönmez. 
 
- Karpuz kökeninde büyür. 
 
- Kartala bir ok değmiş, yine kendi yeleğinden. 
 
- Kartalın beğenmediğini kargalar kapışır. 
 
- Karıkoca bir sözle yakın, bir sözle uzaktır. 
 
- Karın tok it gölgede yatar. 
 
- Karınca kanatlanınca serçe oldum sanır. 
 
- Karıncadan ibret al, yazdan kışı karşılar. 
 
- Karıncazevali gelince kanatlanır. 
 
- Kasap, yağı bol olunca gerisini yağlar. 
 
- Kasavetsiz ağız anahtarsız açılır. 
 
- Kasım yüz elli, yaz belli. 
 
- Kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra ekme. 
 
- Katranı kaynatsan olmaz ki şeker, cinsini sevdiğim cinsine çeker. 
 
- Katıra baban kim? demişler,at dayım olur demiş. 
 
- Kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur. 
 
- Kavak uzaya uzaya göğe yetmez. 
 
- Kavanoz dipli dünya. 
 
- Kavgada kılıç ödünç verilmez. 
 
- Kavun, karpuz yata yata büyür. 
 
- Kavurganın yananı sıçrar. 
 
- Kaya uçmazsa dere dolmaz. 
 
- Kaymağı seven mandayı yanında taşır. 
 
- Kaynana pamuk ipliği olup raftan düşse gelinin başını yarar. 
 
- Kaynana öcü, oğlu cici. 
 
- Kaynayan kazan kapak tutmaz. 
 
- Kayış bilir kutan ne çeker. 
 
- Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez. 
 
- Kaz kazla, daz dazla, kel tavuk kelhorozla. 
 
- Kaza geliyorum demez. 
 
- Kazan kazana kara demiş. 
 
- Kazan taşarsa kepçenin değeri olmaz. 
 
- Kazanmayanın kazanı kaynamaz. 
 
- Kazanırsan dost kazan, düşmanı anan da doğurur. 
 
- Kazaya rıza gerek. 
 
- Kazma elin kuyusunu, kazarlar kuyunu. 
 
- Kaçan balık büyük olur. 
 
- Kaçanı kovmazlar , yıkılanı vurmazlar. 
 
- Kaş ile göz, gerisi söz. 
 
- Kaş çatmakla çatık kaşık olunmaz. 
 
- Kaşığı herkes yapar ama sapını ortaya getiremez. 
 
- Kedi, yavrusunu yerken sıçana benzetir. 
 
- Kedi götünü görmüş, yaram var demiş. 
 
- Kedi törpüyü yalar da kanlar çıktıkça oh der. 
 
- Kedi uzanamadığı ciğere, pis der. 
 
- Kedinin boynuna ciğer asılmaz. 
 
- Kedinin gideceği samanlığa kadar. 
 
- Kedinin kabahatini önüne koyarlar, öyle döverler. 
 
- Kedinin kanadı olsaydı serçenin adı kalmazdı. 
 
- Kedinin usluluğu sıçan görünceye kadar. 
 
- Kediye bokun kimya demişler, üstünü örtmüş. 
 
- Kediyi sıkıştırırsan üstüne atılır. 
 
- Kefen alacak adam gözünün yaşından belli olur. 
 
- Kefenin cebi yok. 
 
- Kefilin ya saçı, ya sakalı. 
 
- Kehlesi muteber olur, talihi yaver gidenin. 
 
- Kel kız teyzesinin saçıyla övünür. 
 
- Kel yanında kabak anılmaz. 
 
- Kel ölür, sırma saçlı olur; kör ölür, badem gözlü olur. 
 
- Kele köseden yardım olmaz. 
 
- Kelin ayıbını takke örter. 
 
- Kelin ilacı olsa başına sürer. 
 
- Kelle sağ olsun da külah bulunur. 
 
- Kem söz, kalp akça sahibinindir. 
 
- Kemikle deri, yemekle diri. 
 
- Kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz. 
 
- Kendi düşen ağlamaz. 
 
- Kepenek altında er yatar. 
 
- Kes parmağını çık pazara, em buyuran çok olur. 
 
- Keseye danış, pazarlığa sonra giriş. 
 
- Kesilen baş yerine konmaz. 
 
- Keskin akıl keramete kıç attırır. 
 
- Keskin sirke kabına zarar. 
 
- Keçi geberse de kuyruğunu indirmez. 
 
- Keçi kurttan kurtulsa gergedan olur. 
 
- Keçi nereye çıkarsa oğlağı da oraya çıkar. 
 
- Keçide de sakal var. 
 
- Keçinin sumağa ettiğini sumak keçiye edecek. 
 
- Keçiye can kaygısı, kasaba et kaygısı. 
 
- Keçiye can kaygısı, kasaba yağ kaygısı. 
 
- Keçiye içki içirmişler kurdun evini sormuş. 
 
- Kısmetsiz köpek, kurban bayramı günü sılaya gidermiş (1959’lu Fikri Kaya’dan naklen Said Dağdaş, 27.10.2008)! 
 
- Kızı olanın dili olmaz (Memleketimiz Acıpayam’ın komşusu olan, aynı kültürü paylaşan Burdur-Gölhisar civarından, Said Dağdaş)! 
 
- Kızım sana söylüyorum. Gelinim sen dinle. 
 
- Kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye. 
 
- Kiminin devesi , kiminin duası. 
 
- Kimse ayranım ekşi demez. 
 
- Kimse bilmez, kim kazana kim yiye. 
 
- Kimse kendi memleketinde peygamber olmaz. 
 
- Kimse kimsenin kısmetini yemez. 
 
- Kimse kimsenin çukurunu doldurmaz. 
 
- Kimseden kimseye hayır yok. 
 
- Kimsenin ahı kimsede kalmaz. 
 
- Kimsenin çırası tana kadar yanmaz. 
 
- Kimseye arşınına göre bez vermezler. 
 
- Kiraz dut yetişmese beni yiyenin boynunu sapıma döndürürüm demiş. 
 
- Kişi arkadaşından bellidir. 
 
- Kişi ne yaparsa kendine yapar. 
 
- Kişi refikinden azar. 
 
- Kişinin kendine ettiğini kimse edemez. 
 
- Kişiyi vezir eden de karısı, rezil eden de. 
 
- Klavuzu karga olanın burnu boktan kalkmaz. 
 
- Kocana göre bağla başını, harcına göre pişir aşını. 
 
- Kocanın kabı ikiyse birini kır. 
 
- Komşu boncuğunu çalan gece takınır. 
 
- Komşu hakkı, Tanrı hakkı. 
 
- Komşu iti komşuya ürümez. 
 
- Komşu komşunun külüne muhtaçtır. 
 
- Komşu kızı almak, kalaylı kaptan su içmek gibidir. 
 
- Komşuda pişer, bize de düşer. 
 
- Komşun kör ise senkıpabak. 
 
- Komşunu iki inekli iste ki kendin bir inekli olasın. 
 
- Komşunun tavuğu, komşuya kaz görünür. 
 
- Konur eşek çayırını almaz. 
 
- Kork Allah'tan korkmayandan. 
 
- Korkak bezirgan ne kar eder ne ziyan. 
 
- Korkulu rüya görmektense uyanık yatmak hayırlıdır. 
 
- Korkunun ecele faydası yoktur. 
 
- Koy avucuma, koyayım avucuna. 
 
- Koyma akıl, akıl olmaz ,. 
 
- Koyun can derdinde, kasap et derdinde. 
 
- Koyunu yüze yetir, el onu bine yetirir. 
 
- Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler. 
 
- Koyunun götü bir gün açıksa keçininki her gün açık. 
 
- Koyunun kuyruğu var örter. 
 
- Koyunun melediğini kuzu melemez. 
 
- Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler. 
 
- Koça boynuzu yük değil. 
 
- Kuduz ölür ama daladığı da ölür. 
 
- Kul azmayınca Hak yazmaz. 
 
- Kul kullanan, bir gözünü kör, bir kulağını sağır etmeli. 
 
- Kul kusursuz olmaz. 
 
- Kul sıkılmayınca Hızır yetişmez. 
 
- Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez. 
 
- Kul teftişte, gözelim Mevla ne işte. 
 
- Kurban etiyle köpek tavlanmaz. 
 
- Kurcalama sivilceyi, çıban edersin. 
 
- Kurcalama sivilceyi çıban edersin. 
 
- Kurda neden boynun kalın? demişler, işimi kendim görürüm de ondan demiş. 
 
- Kurdun adı yaman çıkmış, tilki vardır baş keser. 
 
- Kurnaz hırsız ev sahibini bastırır. 
 
- Kurt dumanlı havayı sever. 
 
- Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur. 
 
- Kurt komşusunu yemez. 
 
- Kurt köyünü değiştirir, huyunu değiştirmez. 
 
- Kurtla görüşürsen köpeğini yanından ayırma. 
 
- Kurtla koyun, kılıçla oyun olmaz. 
 
- Kuru bok göte yapışmaz. 
 
- Kuru gayret, çarık eskitir. 
 
- Kuru laf karın doyurmaz. 
 
- Kurunun yanında yaş da yanar. 
 
- Kusursuz dost arayan dostsuz kalır. 
 
- Kusursuz güzel olmaz. 
 
- Kutlu gün doğuşundan. 
 
- Kutsuz kuşun yuvası doğan yanında olur. 
 
- Kuzguna yavrusu şahin görünür. 
 
- Kuzusuna kıymayan kebap yiyemez. 
 
- Kuş darıdan kaçar mı?. 
 
- Kuş kanadına kira istemez. 
 
- Kuş var eti yenir, kuş var et yedirilir. 
 
- Kuşa kafes lazım, boruya nefes. 
 
- Kuşkulu uyku evin bekçisidir. 
 
- Kuşu kuşla avlarlar. 
 
- Köleden ağa olan minareyi sesiyle yıkar. 
 
- Köpek bile yal yediği kaba pislemez. 
 
- Köpek ekmek veren kapıyı tanır. 
 
- Köpek sahibini ısırmaz. 
 
- Köpek suya düşmeyince yüzmeyi öğrenmez. 
 
- Köpek sürünmekle etek kesilmez. 
 
- Köpeksiz sürüye kurt girer. 
 
- Köpeğe gem vurma, kendisini at sanır. 
 
- Köpeği dövmeli ama, sahibinden utanmalı. 
 
- Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı derler. 
 
- Kör Allah'a nasıl bakarsa Allah da köre öyle bakar. 
 
- Kör bıçak ele , iş bilmeyen avrat dile. 
 
- Kör görmez, sezer. 
 
- Körden gözlü, topaldan ayaklı, deliden deli. 
 
- Köre elvandan bahsolunmaz. 
 
- Köre şimdi gece demişler; ne zaman gündüzdü demiş. 
 
- Körle yatan şaşı kalkar. 
 
- Körler memleketinde şaşılar padişah olur. 
 
- Körün istediği bir göz, ikiolursa ne söz. 
 
- Körün istediği bir göz Allah verdi iki göz. 
 
- Körün istediği iki göz, biri ela biri boz. 
 
- Köseyle alay edenin top sakalı kara gerek. 
 
- Kötü komşu insanı hacet sahibi eder. 
 
- Kötü söyleme eşine, ağı katar aşına. 
 
- Kötürümden aksak, hiç yoktan torlak yeğdir. 
 
- Köyden köye it ürümez. 
 
- Köylü, misafir kabul etmeyiz demez, konacak konak yoktur der. 
 
- Köylü birbirine düşmezse Osmanlı mıkla yiyemez. 
 
- Köylünün kahve cezvesi karaca amma sürece. 
 
- Köşe taşı köşede yakışır. 
 
- Küheylan at, çul içinde de bellidir. 
 
- Külhancının beyliği hamamcılık demişler. 
 
- Küpe küp deyince küp adama düp der. 
 
- Kürdün yağı çok olunca, hem yer, hem yüzüne sürer. 
 
- Kürk ile börk ile adam olunmaz. 
 
- Kürkçünün kürkü olmaz, börkçünün börkü. 
 
- Kıbleden geldi kışımız, Allah'a kaldı işimiz. 
 
- Kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmaz. 
 
- Kılıç kınını kesmez. 
 
- Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan. 
 
- Kırk gün taban eti, bir gün av eti. 
 
- Kırk hırsız bir çıplağı soyamamış. 
 
- Kırk serçeden bir kaz iyi. 
 
- Kırk yılda bir ölet olur, eceli gelen ölür. 
 
- Kırkından sonra azanı teneşir paklar. 
 
- Kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar. 
 
- Kırlangıcın zararını biberciden sor. 
 
- Kırlangıç bir zararsız kuş; git Yemen iline danış. 
 
- Kısa günün karı az olur. 
 
- Kısmet gökten zembille inmez. 
 
- Kısmet ise gelir Hint'ten, Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden?. 
 
- Kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar. 
 
- Kısmetsiz köpek, sabaha karşı uyuyakalır. 
 
- Kız beşikte çeyiz sandıkta. 
 
- Kız evi naz evi. 
 
- Kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya varır , ya zurnacıya. 
 
- Kızı kızken görme, gelinken gör; gelinken görme beşik ardında gör. 
 
- Kızı kızıka görme gelinike gör, gelinike görme, beşik ardında gör ! (Kızı kız iken görme gelin iken gör, gelin iken görme, beşik ardında gör !) Sorumluluk sahibi olunca sağlıklı değerlendirme yapılabilir anlamında (1972 doğumlu, Akseki-Kuyucak’lı Fatma Duru’dan naklen S.Dağdaş, 30.08.2008). 
 
- Kızın var, sızın var. 
 
- Kızını dövmeyen dizini döver. 
 
- Kış kış gerek, yaz yaz. 
 
- Kış kışlığını, kuş kuşluğunu gösterir. 
 
- Kabiliyetli çırak, ustadan usta olur. 
 
- Kaçan balık büyük olur. 
 
- Kaçan kızın bohçası küçük (hafif) olur. 
 
- Kadı anlatana göre fetva verir. 
 
- Kadının biri alâ, ikisi belâdır. 
 
- Kâfirden hacı, elden bacı olmaz. 
 
- Kakma el kapısını el ucuyla, yiterler kapını var (olanca) gücüyle. 
 
- Kalem kılıçtan üstündür. 
 
- Kanaat gibi devlet olmaz. 
 
- Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu. 
 
- Karga bülbülü taklit edeyim derken, ötmeyi unutmuş. 
 
- Karınca kanatlanınca serçe oldum sanır. 
 
- Karnının doymayacağı yere, açlığını bildirme. 
 
- Kasap et derdinde koyun can derdinde. 
 
- Kasap sevdiği postu yere vurur. 
 
- Kaşıkla verip, sapıyla gözünü çıkartma. 
 
- Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsi batasıca mutlaka cinsine çeker. 
 
- Katrandan olmaz şeker; olsa da cinsine çeker. 
 
- Kavakta nar olmaz, kötülerde ar olmaz. 
 
- Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez. 
 
- Kazma kuyuyu, kazarlar kuyunu. 
 
- Keçinin canı "TEKE" isteyince, çobanın değneğine (sopasına) sürtünür. 
 
- Kedi gidince fare bey olur. 
 
- Kedi taç takınca kendini padişah sanarmış. 
 
- Kedinin kanatları olsaydı, serçenin soyu tükenirdi. 
 
- Kediye kanat takarsan gökte serçe bırakmaz. 
 
- Kel yanında kabak anılmaz. 
 
- Kem alat ile kemalat olmaz (Talat Memiş): "Alet işler el övünür!" atasözü ile benzer anlamda (Talat Memiş'den naklen Said Dağdaş, Ilgaz, Ödemiş köyü, Orman Müh., Şubat 2006). 
 
- Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al. 
 
- Kendi devesini güden, yorulmaz (Denizli-Dodurgalı Mehmed Baz (1929 doğumlu)'dan naklen Said Dağdaş, 12.07.2008)!:Kendi işinde çalışmak, insana zevk verir anlamında... 
 
- Kendi düşen ağlamaz. 
 
- Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner. 
 
- Kendi eden, kendi bulur. 
 
- Keskin bıçak olmak için çok çekiç yemek gerek. 
 
- Keskin sirke küpüne zarar verir. 
 
- Kılıç kınını kesmez. 
 
- Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan. 
 
- Kırk hırsız bir çıplağı soyamaz. 
 
- Kırk yıl ecel yağsa, eceli gelen ölür. 
 
- Kız beşikte çeyiz sandıkta. 
 
- Kızım sana diyorum, gelinim sen anla. 
 
- Kızın kimi severse güveyin odur, oğlun kimi severse gelinin odur. 
 
- Kızını dövmeyen dizini döver. 
 
- Kimi bağ bozar, kimi bostan bozar. 
 
- Kimi yer, kimi bakar. Kıyamet ondan kopar. 
 
- Kişi refikinden azar. 
 
- Kişiyi nasıl bilirsin, kendin gibi. 
 
- Koca sağlığı, kardeş varlığı sever. 
 
- Koçluk kuzu, salda belli olur (Hakkı Yılmaz’dan (Ö.T.: 1999, 97 yaşında rahmetli olmuş.) naklen Kırşehir-Mucur'lu Alican Yılmaz'dan naklen Said Dağdaş,31.05.2002): ”Olacak oğlan bokundan belli olur!” sözü ile eş anlamlı… 
 
- Kol kırılır, yen içinde kalır. 
 
- Komşu kızı çapaklı olur, çapağını silebilen alır (F.Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş,Eylül,1983)! 
 
- Komşu komşudan mal aparar(Tebrizli Orman Mühendisi S.Kusekenani'den naklen Said Dağdaş, 1999): 
 
- Komşu komşudan irs aparar(yetişer, kalar)(Tebrizli Orman Mühendisi S.Kusekenani'den naklen Said Dağdaş, 1999)!: “Komşu komşuya mirasçı olacak kadar yakındır” anlamında. 
 
- Komşu komşunun külüne muhtaçtır. 
 
- Komşuda pişer, bizede düşer. 
 
- Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. 
 
- Konuşursan mert oğlu mertle konuş, ne ararsın Kürt oğlu Kürtle demiş (Dodurgalı F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Aralık 1984)!: Dostunu, arkadaşını iyi, sana yararı olacak insanlardan seç anlamında... 
 
- Kork korkmazdan‚ utan utanmazdan. 
 
- Koyunu güden, kurda kavuşur (Güllü Dağdaş, Dodurgalı, 10.1.2000)! 
 
- Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman çelebi derler. 
 
- Köpeği öldürmesi var ama (emme), sahibinin hatırı var (Denizli-Dodurgalı’lı Mehmed Baz (1929 doğumlu)'dan naklen Said Dağdaş, 12.07.2008)!: 
 
- Köpeğin götünden iyi ossuruk (osuruk) çıkmaz!(1929'lu M.Baz'dan naklen Said Dağdaş, 22.08.02) 
 
- Köpeğin iyisi leşin başında belli olur (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Mart 1980)! 
 
- Köpekle dalaşmaktansa, çalıyı dolanmak hayırlıdır. 
 
- Köpeklerin duası kabul olsa gökten kemik yağar. 
 
- Köpeksiz köy bulmuş, değneksiz dolaşıyor. 
 
- Köpeksiz köyde değnekle gezilmez. 
 
- Köprüyü gecene kadar, ayıya dayı de. 
 
- Kör alıcının, kör satıcısı olur (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, Aralık 1979)!: Denklik vurgusu için kullanılır. 
 
- Kör alıcının kör satıcısı vardır. 
 
- Kör Allah’a nasıl bakarsa, Allah da ona öyle bakar (Hamid Erdal'dan naklen Said Dağdaş, 20.09.2001, Delice, Kırıkkkale, 1964 doğumlu): Allah’dan korkmayandan korkulur. 
 
- Körler sağırlar birbirini ağırlar. 
 
- Kötü komşu insanı mal sahibi yapar. 
 
- Kötü tarlanın verdiğini, yiğit kardeş vermez. 
 
- Köy boncuğu köye takılmaz!: Öz memleketinde çalışılması uygun değildir anlamında (Ayşe Yaman’dan naklen Celil Yaman'dan naklen Said Dağdaş, 18.08.2005, Bartın-Ulus). 
 
- Köy buldum köpeksiz, içinde dolaşıyorum değneksiz (Sopeliv vnahe u dzağlo, şyan viyarebi u gargno). (1985’li, Borçka-Camili (Macaheli)'li Sinem Gökdemir'den naklen Said Dağdaş, 21 Mart 2009)! 
 
- Kul görüneni yese, acından ölürmüş (F. Dağdaş'dan naklen Said dağdaş, Aralık 1980)!: Rızık Allah’dandır! cümlesi ile benzer anlamda kullanılmaktadır. 
 
- Kuma gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş (24.11.2006, 1953’lü Menekşe DANYILDIZ (Kızılcahamam-Kahyalar köyü)’dan naklen Bartın-Ulus’lu,1979’lu Celil Yaman'dan naklen Said Dağdaş)! 
 
- Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur. 
 
- Kurt kuzu kaptığı yeri dokuz defa yoklar. 
 
- Kuru laf karın doyurmaz. 
 
- Kurunun yanında yaş da yanar. 
 
- Kusursuz dost arayan dostsuz kalır. 
 
- Kuş, kuşun yamacında öter !(Kayseri-Develi’li, 1941’li Mustafa Kılıç’dan naklen S. Dağdaş, 11.02.2008): 
 
- Herkes dengi ile iletişim, dostluk kurar anlamında. “Davul, dengi dengine vurur!” atasözüne yakın anlamda düşünülebilir. 
 
- Kürt yer, çarığına bakar (Esra Ersoylu’dan naklen Said Dağdaş, 10.07.2007, Kars-Sarıkamış)!: “Kişi, işinin bittiğine bakar” anlamında… 
 
- Kürt yiyince, gözü çarığına düşermiş (Kırıkkale-Bahşılı’dan Faruk Tezel'den naklen Said Dağdaş, 4.03.2008)!: “Kişi, işinin bittiğine bakar” anlamında… 
 
  
	 |