..:: BİLGİ VADİSİ ::..

..:: BİLGİ VADİSİ ::.. (http://www.bilgivadisi.biz/index.php)
-   İlginç Konular (http://www.bilgivadisi.biz/forumdisplay.php?f=240)
-   -   10 kuruşluk borcu için Türkiye'ye döndü 70 yıl sonra 3 milyon liralık okul yaptırdı (http://www.bilgivadisi.biz/showthread.php?t=11674)

yergun_002 18.06.09 20:09

10 kuruşluk borcu için Türkiye'ye döndü 70 yıl sonra 3 milyon liralık okul yaptırdı
 
İşte onun için demiştir Atatürk:
Ne mutlu türküm diyene.?

>
>
> 10 kuruşluk borcu için Türkiye'ye döndü 70 yıl sonra 3 milyon liralık okul
> yaptırdı
>
> Nuran ÇAKMAKÇI 14 Haziran 2009
>
> İshak Pinhas, 80 yaşında. Çorlu'da dünyaya gelmiş, Yahudi bir ailenin
> çocuğu. Beş yaşında babasını kaybetti, çalışmaya başladı ve ancak iki buçuk
> yıl okula gidebildi. Hayatının dönüm noktası 1939 yılında yaşanan Erzincan
> Depremi'ydi. Bütün Türkiye, depremzedelere ve çocuklara yardım için seferber
> olmuştu.
>
> İshak Pinhas'ın okulunda da öğrencilerden para toplanmaya başlandı. Küçük
> İshak'ın parası yoktu. Sınıftaki bir kız arkadaşı onun yerine 10 kuruş
> yardımda bulundu. İshak bu yardımı geri ödemek koşuluyla kabul etti. Ama
> dedesinden bu parayı alamadığı için arkadaşına borcunu ödeyemedi.
> Utancından, mahcubiyetinden okuldan ayrıldı. Sonradan zengin bir işadamı
> oldu ama o 10 kuruşluk borcu hiçbir zaman unutmadı. 70 yıl sonra borcunu
> ödemek için sınıf arkadaşını aradı, ancak ismini unuttuğundan bir türlü ona
> ulaşamadı. 10 kuruşluk borcun karşılığını 3 milyon liralık bir okul
> yaptırarak ödemeye karar verdi. İshak Pinhas ve eşi Fortüne Pinhas'la
> doğduğu yere, Çorlu'da Saray Caddesi'ne gittik. İshak Pinhas bugün mağaza
> olan doğduğu evi, 5 yaşından itibaren satış yaptığı eski keresteci dükkanını
> gezdi. Orası da şimdi bir şekerlemeci. Caddeyi bir boydan bir boya
> dolaşırken dedesinin elinden tutarak götürdüğü, bugün cami olan havrayı
> inceledi. O zamanları hatırlarken gözleri doluyor, duygularını belli etmemek
> için 60 yıllık eşi Fortüne Pinhas'ın ellerini sıkı sıkı tutuyor. En büyük
> sürprizi ise 70 yıl önceki bir arkadaşının çocuğu Suat Arıcan yanına
> yaklaşınca yaşıyor.
>
> İshak Pinhas'ın yaşamı acılarla dolu aslında. 1929'da dünyaya geldiği
> Çorlu'da 5 yaşındayken babasını tüberkülozdan kaybetti. O zamanlar çok
> yaygın olan bu hastalığa yakalanmamak için annesi oradan uzaklaşarak
> Filistin'e gitti. Sakat büyükbabası ve babaannesinin yanında kalan İshak'ın
> 40 günlük kardeşi bir aileye evlatlık, 3 yaşında olanı ise yetimhaneye
> verildi. Yaşlı büyükleriyle yapayalnız kalan İshak, babasının kereste
> dükkanında dedesine yardım etmeye başladı. Felçli dede onu okula göndermesi
> gerektiğini geç fark etti. Sonunda 7.5 yaşında zar zor Sucaattin İlkokulu'na
> yazdırdı. İshak bir yandan dükkanda çalışıyor, kalan zamanlarında ise okula
> gidiyordu. Çalıştı, hep çalıştı.
> 9 yaşına geldiğinde artık dükkanı çekip çeviren, tüm mal alışverişlerini
> yapan, hesapları tutan küçük bir ticaret adamı olmuştu. Yıl 1939. Ülke,
> Erzincan Depremi'nin yaralarını sarmaya çalışıyor. Depremzedeler için
> kampanyalar düzenleniyor, okullarda bağış toplanıyor. İshak'ın okulu
> Sucaatin İlkokulu da bu okullardan biri ama onun kampanyaya verecek harçlığı
> yok.
>
> GERİ VERMEK ÜZERE 10 KURUŞ ALDI
>
> Sınıftaki kız öğrencilerden biri onun yerine 10 kuruş verdi. İshak sıra
> arkadaşının yardımını geri ödeme koşuluyla kabul etti. Ancak dedesinden bu
> parayı alamadığı için borcunu bir türlü ödeyemedi. Hem utancından, hem de
> çalışmak zorunda kaldığından okulu bıraktı. Trakya Olayları ve ardından
> gelen sıkıntılar üzerine Çorlu'dan da taşındılar, dedesiyle İstanbul
> Kuledibi'nde bir ev tuttu. Bu kez Sirkeci'de züccaciyede ve baharatçıda
> çalışmaya başladı.
>
> EVLENDİKTEN SONRA İSRAİL'E YERLEŞTİ
>
> 13 yaşındayken dedesi de öldü. İstanbul'da yapayalnız kaldı. Ama kendi işini
> kurmayı başardı. Arkadaşları vasıtasıyla tanıştığı Fortüne adlı kızla
> evlendi. Daha önce kendisini çağıran annesinin isteğine ancak 20 yaşında
> cevap verdi, eşini de alarak İsrail'e gitti. Orada önce dayılarıyla çalıştı,
> sonra eşiyle birlikte bir mandra kurdu. Bir süre sonra da İsrail'in en büyük
> peynir tüccarlarından biri oldu.
>
> 40 yıl boyunca ne Türkçe duydu, ne de Türkçe konuşan birine rastladı. İsrail
> vatandaşı olduğu için Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Ancak memleketini,
> doğduğu yer olan Çorlu'yu bir türlü unutamadı. Vatan özlemi burnunda
> tütüyordu.
> 1989'da eşi Fortüne Hanım'la birlikte yıllar sonra Türkiye'ye ilk ayak
> bastıklarında 40 yıldır sandık sandık kalbinin bir köşesinde sakladığı
> Türkçe kelimeler ağzından tek tek dökülmeye başladı. İshak Pinhas'ın aklında
> borcunu ödemek vardı. Türkiye'ye her gelişinde arkadaşını aradı. Ama ismini
> hatırlamadığı için izini, adresini bulamadı. İsrail'deyken konsolosluk
> vasıtasıyla Türk Eğitim Vakfı'na ulaştı. Vakıf da ona bir okul yaptırmayı
> önerdi.
>
> Bu teklif ona mantıklı geldi. 2004'te tekrar Türk vatandaşlığına tekrar
> geçti. Bir vakıf kurdu ve geçen yıl 32 derslikli Fortüne ve İshak Pinhas
> İlköğretim Okulu'nun temellerini attı. Okul, önümüzdeki yıl içinde
> tamamlanacak.
>
> FORTÜNE PİNHAS: BİZİM ÇOCUĞUMUZ OLMADI ŞİMDİ BİNLERCE OLACAK
>
> Tanıştığımızda İshak, züccaciye ve baharat işi yapıyordu, firması vardı.
> Evlendik ve İsrail'e gittik. Bizim çocuğumuz olmadı, ona hem annelik, hem
> eşlik yaptım. İshak okuyamamış ama başkalarını okutmak istiyor. Şimdi
> okulumuzda binlerce çocuğumuz olacak. Okul yapma düşüncesi çok uzun zamandır
> kafasında vardı. Yardım etmeyi çok severiz. Evimizin duvarlarında tabloları
> çıkarıp, bize gelen teşekkür plaketlerini astık. Şunu unutmamak lazım: İnsan
> hayatını doğduğu yerde bitirsin ister. Yurt hasreti çok zor bir şey. Evet,
> İsrail'e de alıştık ama Türkiye hasreti çektik. Buradan da kopamıyorum. Çok
> seviyorum.
>
> İSHAK PİNHAS: BEN YAHUDİYİM AMA TÜRKÜM, BURASI BENİM VATANIM
>
> Aslında dedemin parası vardı. Ama ne olduysa, 1939'teki Erzincan Depremi
> için düzenlenen kampanyada bana para vermek istemedi. Zaten doğru dürüst
> okula gitmiyordum. Çünkü, zamanınım büyük kısmı ya dükkanda ya da mal almak
> için İstanbul'da geçiyordu. Çalışmam ve baktığım ihtiyarları yaşatmam
> lazımdı. İstanbul'a gittim, her işi yaptım. Yalnızdım. İsrail'de de eşimle
> çok çalıştım, işlerimiz iyi gitti, kazandım. Çorlu'ya ve arkadaşıma borcumu
> ödemek istedim. Yanlış düşünülmesin, benim için Türkiye Türkiye'dir. Ben
> Yahudi olabilirim ama Fransa'ya gittiğim zaman, Türkiye'ye geldiğimdeki gibi
> hisler yok. Türküm. Bu vatan benim, burası toprağımdır. Bazıları başka
> şekilde düşünebilirler. Bazıları bunu anlar, bazıları anlayamaz.
>
>



.

Cesaretin bittiği yerde, Esaret başlar.

--
Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!

M.KEMAL ATATÜRK

ilkeryeldan 18.06.09 20:36

walla helal olsun

dream09 18.06.09 21:27

emeğine sağlık harika


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:06 .

Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Dizayn ve Kurulum : Makinist