Türkiye’nin ilk ve tek eşek sütü çiftliği   
		
		
		 							´Sütü gelmeyen anneler için eşek sütü´ 
 
 
 
 
 
Trakya  Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan Doç. Dr.  Ufuk  Usta, Kırklareli’nde ailesinin 330 dönümlük arazisinde Türkiye’nin  ilk  organize eşek çiftliğini kurdu. 4 milyon lira yatırım yaparak sütü   gelmeyen anneler ve yaşlılar için “eşek sütü” üreteceğini açıklayan   Usta, “Eşek sütünün anne sütüne en yakın içeriğe sahip olduğu bilimsel   açıdan kanıtlandı. İtalya’da eşek sütü satışına izin veriliyor. Biz de   eşek sütü satışına izin almak için Sağlık Bakanlığı’na başvurduk” diyor.    
 
Kırklareli’nde  yaşayan Doç.  Dr. Ufuk Usta, gerçekleşmesi “hayal” gibi gözüken bir proje  için 3 yıl  önce yola koyuldu. Aile bireyleriyle aldığı ortak karar  sonucunda uzun  süredir boş duran “çiftliklerini” yeniden hayata  geçirmeye karar verdi.  Böylece yıllardır özlemini duyduğu çiftlik  yaşamına yeniden  kavuşacaktı. Üstelik çiftliğin çalıştığı üniversiteye  yakın olması da  işini kolaylaştırıyordu.   
Avrupa’daki çiftlikleri inceledi  
İlk etütler  inek çiftliği ve  keçi çiftliği üzerine oldu. Ne var ki son 3 yıldaki  hayvancılık  piyasasını mercek altına alan Usta, bu çiftliklere yapılan  yatırımın  cazip olmadığına karar verdi. Tam farklı arayışlara  yönelecekken bir  İtalyan TV kanalında izlediği “eşek çiftliği” haberi,  kendisinin ve  ailesinin hayatını değiştirdi. Derhal internete girerek  detaylı bir  araştırma yapan Dr. Usta, Avrupa’daki mevcut çiftlikleri,  eşek ve eşek  sütü piyasasını öğrenmeye başladı. Bu arada eşek sütü ile  ilgili çok  sayıda bilimsel makaleyi de inceledi. Konunun detaylarına  vakıf oldukça  da ilgisi daha da arttı ve 2009 Ekim’inde “dişi eşek  toplamaya”  başladı.   
Köylerden tek tek eşek topladılar  
Eşek sütü  üretiminde  Türkiye’de eksiklik olduğunu keşfeden Usta, yaptığı araştırma  sonucu bu  konuda organize bir çiftlik olmadığını saptadı. Ancak bazı  köylerde  amatör bazda eşeğin sağıldığını ve sütünün satıldığını gördü.  İlk başta  eşek temin etmenin kendileri için en büyük problem olduğunu  dile  getiren Usta, şöyle devam ediyor: “Eşek sayısı gün geçtikçe   azaldığından kaliteli eşek bulmakta çok zorlandık. Çünkü Türkiye’de   bunun piyasa ve borsası mevcut değil, aynı anda 3-4 eşek sahibi olan   evlerin çok nadir olduğunu gördük. Eşekleri köylerden tek tek toplanmak   zorundaydık ve bizler bu işin nasıl yapılacağını bilmiyorduk. Bunun   üzerine Nevşehir’deki eski bir arkadaşımı arayarak yardımcı olup   olamayacağını sordum. Arkadaşım bir celep bularak ilk parti olarak 20   adetlik eşek sürüsünü toplattı ve çiftliğe gönderdi. Bu yüklemeden   başlayarak her şey resmi prosedür ve evraklarla yapıldı. ”   “Hepimiz içtik, normal süte göre daha tatlı ve hafif” 
 
Doç. Dr. Ufuk Usta, eşek sütünün tadı hakkında ise şunları söylüyor:   “Tadına bakmak için hepimiz içtik. Bu nasıl bir ürün, içilebilir mi,   problem yaratır mı diye baktık. Ne kadar buzdolabında saklanabileceğini   test ettik. Lezzeti gayet güzel ve hoş. İnek sütünden daha az yağ   içerdiği için, içimi biraz daha hafif ve daha sulu. İçerisindeki şeker   miktarı biraz daha fazla olduğu için daha tatlı bir tadı var. Bunu   kesinlikle kimseye paralı ya da parasız vermiyoruz. Çünkü henüz mevzuat   yok.”  
 
Burası onlar için adeta bir cennet gibi... 
 
Çiftliklerinde şu anda 6 sıpa, 2 erkek damızlık eşek, 172 dişi eşek   olmak üzere 180 eşeğin bulunduğunu belirten Doç. Dr. Usta, 7   elemanlarının hayvanların beslenme ve bakım işleriyle sürekli   ilgilendiğini, bu yüzden çiftliklerindeki eşeklerin Türkiye’nin en   şanslı hayvanları olduğunu vurguluyor: “Burası onlar için eşek   cennetinden farksız. Halbuki eşek, ülkemizde köylülerin evcil olarak en   zor işlerinde kullandıkları hayvanıdır. Ancak bu hayvanların yazın   çalıştırılıp kışın kaderiyle baş başa doğaya bırakıldıkları ve baharda   hayatta kalanların tekrar toplanıp işe koşuldukları bir gerçek. Bu   yüzden TÜİK’e göre 1998’de 1 milyon 250 bin civarında bulunan eşek   popülasyonu şimdilerde 250-300 bine düşmüş. Eşek yok farz edilen bir   canlı durumunda iken, inşallah şimdi hak ettiği değeri kazanacak. Bu   hayvanların bakımı ile bilgilere ABD’den getirttiğim kitaplarla ulaşmaya   çalışıyorum. Trakya’da bir üniversitede görevli Prof. Dr. İhsan Soysal   hocamız da bize yardım ederek eşek popülasyondaki hızlı erimeyi   durdurmaya çalışıyor.”  
 
Protein alerjisi olan çocuklar için ideal 
 
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Kırklareli İl Müdürlüğü’ne haber   verdikten sonra yetkililerin hayvanlarını kayıt altına aldığını ve   bakımları için gereken yardımın sağlandığını vurgulayan Dr. Usta, eşek   sütünün değerinin Avrupa ülkelerinde 33 ile 55 Euro arasında değiştiğini   vurguluyor. Usta, asıl amaçlarının ileride eşek sütü satmak olduğuna   işaret ederek şöyle devam ediyor: “Eşek sütü, kısrak sütü ile beraber   anne sütüne en yakın olandır. Sütü gelmeyen annelerin en büyük   tercihinin eşek sütü olduğunu, inek sütü ile beslenen küçük çocuklarda   protein alerjisi gelişebildiğini, bu tür çocuklar için en ideal sütün   eşek sütü olduğunu söyleyebiliriz. Eşek sütü sindirimi kolaylaştırır,   şişmanlamayı engeller, en önemlisi de perhiz yapan kişilerin kullanması   gerekmektedir. Eşek sütü, inek sütü ve diğer süt ürünlerine göre yağ   oranının düşüklüğü nedeni ile sindirimi son derece kolaydır. Ayrıca eşek   sütü, gün geçtikçe kozmetik sektöründe gülyağı gibi bir temel hammadde   durumuna geliyor.” Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’ne sağılacak   sütlerin satışı için başvurduğunu anlatan öğretim görevlisi,   bakımlarının atla kıyaslanmayacak kadar kolay olduğu görüşünde: “Eşek   çok munis ve güçlü bir hayvan. Sempatik ve evciller. Onlarla beraber   olmak ziyaretçilerimizin bile çok hoş zaman geçirmesine neden oluyor...”   Eşek çiftliği kurduğunu duyan bazı arkadaşlarının kendisiyle kafa   bulmasa da “bıyık altından tebessüm” ettiğini söyleyen Dr. Usta, birçok   akademisyen dostunun ise kendisine tebrik telefonu açtığını vurguluyor:   “Olumlu tepkiler iki ana başlıkta toplandı. Birincisi çiftçiliğe  değişik  bir vizyon getiriyor olmamız, ikincisi ise eşek sütü gibi çok  kıymetli  bir ürün elde etme çabasının içine girmiş olmamız.”  
 
İmalathane açıp cam şişelere sağım yapacaklar 
 
Şu ana kadar 2.5 milyon dolar harcadıklarını, 1.5 milyon dolar daha   harcayıp tesislerini 7 bin 500 metre kare kapalı alanlı ve 1000 eşek   bakabilecek kapasiteye getireceklerine dikkat çeken Usta, eğer gerekli   izini alamazsa, B planı olarak süt tozu üretecek: “Çiğ sütün satışına   izin çıkarsa, bunu pazarlayacağız. Çünkü Avrupa’da çiğ eşek sütü pazarı   ihracat olarak açık. Türkiye’de de çok iyi bir pazar oluşacağından   eminim. Çünkü reaksiyonları çok iyi alıyoruz. Ancak çiğ süt üretme izni   verilmezse, en azından süt tozu üreteceğiz. Ve bu süt tozunu  Avrupa’daki  gıda ve kozmetik endüstrisine ihraç edeceğiz. İzin çıkarsa  da, 16  dönümlük arazide butik imalathaneler açarak fabrikasyon üretime   geçeceğiz.” Sütü hijyenik koşullarda alacaklarına dikkat çeken Usta,   makineli tarım yapacaklarının altını çiziyor: “Sütün içindeki bakteri ve   polenler günlük kontrol edilecek. Cam şişelere sağımlar yapılacak.   Şişeler 4 derecede saklanacak. Daha sonra bunları 100 mililitrelik   dayanıklı günlük süt ambalajlarına koyup satacağız.” 
 
Tuğrul Tunalıgil Vatan 						  
	 |