Zemheriden sonra ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez.
Zemherinin hoşluğuna, Osmanlı’nın dostluğuna erilmez (F. Dağdaş'dan naklen Said Dağdaş, 5.1.2003)!
Zengin adam, elindeki kendine yeten adamdır.
Zengine varıp da pabuç çevireceğine, fakire var da dömen (dümen) çevir! (Yukarı Dodurgalı, Meryemlerin Meryem nineden (M. Kaplan) naklen, Aysel Sönmez, 25.05.2004): Fakirle evliliğin, ev idaresi açısından kadın yönünden olumlu yönü de olabileceğine vurgu yapılmaktadır.
Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır.
Zengin kesesini, züğürt dizini döver.
Zengin helvasını baldan pişirir, züğürt derman için pekmez bulamaz.
Zengine bir kıvılcım, güzele bir sivilce yetermiş.
Zengine dokun geç, züğürtten sakın geç.
Zenginin basması ipekli görünür.
Zenginin gönlü olasıya, fakirin canı çıkar.
Zenginin horozu bile yumurtlar.
Zenginin kağnısı dağdan aşar, fakirin eşeği düz yolda şaşar.
Zenginin malı, fakirin ağzını yorar.
Zenginin malı, fakirin dölü kıymetli olur.
Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar.
Zenginin ayıbı, fukaranın hastalığı meydana çıkmaz.